Köşe YazısıManşet

Siz artık bizim bağın üzümü değilsinizki

SİZ ARTIK BİZİM BAĞIN ÜZÜMÜ DEĞİLSİNİZ Kİ…HAKKIMIZI HELAL EDELİM.
VARIN GİDİN İŞİNİZE.
GİTTİĞİNİZ AŞAĞI “MANDACI” MAHALLENİN DIŞ KAPININ DIŞ MANDALISINIZ!
Siz;
-Ridaniye Savaşı sonunda ölümüyle padişah Yavuz Sultan Selim’i ağlatan SİNAN PAŞA değilsiniz ki.!
Siz;
-Konya’dan ayrılmasıyla Hz. Mevlanayı ağlatan ŞEMS-İ TEBRİZİ değilsiniz ki.!
Siz;
-Sadrazam Merzifonlu’yu Viyana Kuşatması öncesi defalarca uyaran sonunda idam edilen UZUN İBRAHİM PAŞA değilsiniz ki.!
Siz;
-M.Kemal Paşa’ya;”Dün olduğu gibi bugün de emrindeyim paşam” diyen Kazım KARABEKİR PAŞA değilsiniz ki.!
Siz;
-Ülkücü kadronun TARİH bilincinin oluşmasında “Mesele” adlı sütunundaki yazıları ile büyük etkisi olan…Alparslan Türkeş’in vefalı yol arkadaşı DÜNDAR TAŞER değilsiniz ki.!
Siz;
-Şehit edilmesiyle rahmetli Başbuğumuzu seher vaktine kadar Genel Merkez de üzüntüye gark eden GÜN SAZAK değilsiniz ki.!
Siz;
-“İnandığı davayı yaşamanın yeri ve zamanı yoktur.” diyerek taş duvarları Taş medreseye çeviren, ömrünü inandıklarını yaşayarak geçiren dava ve mücadele adamı güzel insan Selahattin ARPACI Başkan değilsiniz ki.!
Size hakkımızı helal etmemize gerek yok Hocalar…Çünkü…SİZ ARTIK BİZİM BAĞIN ÜZÜMÜ DEĞİLSİNİZ Kİ.!
Siz….
Yani ülkücülükten geçinenler, gittiğiniz aşağı “mandacı” mahallenin dış kapının dış mandalısınız MHP dışında…
Gittiğiniz partinin il başkanı da olsanız, milletvekili de olsanız size arkanızdan “köpekçi” derler.!
Her partide kullanırlar ve sonra da atarlar bir köşeye boynu bükük etrafa bakar durursunuz kasap bıçağını görmüş “KÖSEM KOYUN” gibi…
2002 ile 2010 yılları arasında…
Bazan içimden “Devlet Beyim, şu ağabeyimizi keşke Genel Merkez de tutsaydı” diye sitem ederdim.
Aman Yarabbiii..zamanla o kişinin değil kurnaz tilki “salyalı sırtlan” olduğunu anlardım ve Devlet Bey’e olan sevgim ve saygım daha çoğalırdı…Aman Dırar Mescidi’nin günümüz fitne münafık mensupları ülküdaşlarımdan ırak olsun!!
Lise yıllarımızdan beri Adana Ocağında Ülkü-Bir Başkanlarının verdiği seminerlerden öğrendiğimiz güzel bir söz vardır;
“Kurt bu kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.!” Bizde o iğrenç “tarla kongresini” unutmayız. Hemde Devlet Bey hastahanede kalp ameliyatı olurken.!
Sizler POL-DER’li işkenceci Piç Ahmet’in yakın arkadaşı Zeydan’ı Adana’ya Belediye Başkanı yapmak için geceli-gündüzlü çalışacaksınız sonra bize “hakkınızı helal edin ülkücü kardeşlerim” diyeceksiniz.!
Kalbimize salladığınız hançeri zinhar unutmayız! VARIN GİDİN İŞİNİZE.!
Devlet Beyin dediği gibi “Biz, kendine eski ülkücü veya MHP’li diyerek, gittikleri yerin bir türlü yenisi olmayıp, İTİBARINI BİLE bu kutlu hareketin eskisi ve müsveddesi olmakla övünenlerin tuzaklarına düşmeyiz.”
Kimlerin kuru yaprak misali nerelere savruldukları artık bu saatten sonra bizi ilgilendirmiyor. 50 yıldır bilirim ki;
Bizim gülistanın gülü başka bahçelerde diken gözüyle bakılır.!
Kendi düşen ağlamaz.Bizim obamız Üçhilal’li MHP; Ocağımız ise Bozkurtlu Ülkü Ocakları Allah’a şükür.
Ülkücü Hareket mensubu olmanızdan dolayı Ocaktan ve Partiden verilen liste sonucu akademisyen-belediye başkanı-il genel meclisi üyesi-üst bürokrat-işadamı-velhasıl MASA-KASA-NİSA sahipleri oldunuz ya…hepsi size HELAL OLSUN.
Ancaakkk.!
Başbuğumuz ile Devlet Beyimize ve davaya ihanet edip ABD-NATO-FETÖ ve PKK kölelerinin peşine takılıp insanlara olan güvenimizi sarstınız ya… işte o sizlere HARAM OLSUN.!
Kenardan cenaze namazını seyredenler kendileri gibi yaşayanların mahallesine göç ettiler. Oraya verebilecekleri
hiç bir değere sahip değiller.
Taşındıkları mahallenin rengini alacaklar ama oraya hiç bir renk katamayacaklar.
Dualı ve şühedalı bir kutlu hareket olan gençlik sevdamız Üç Hilal’e ihanet edenlerin sonu ne acı ve ne rezilcedir.!
Allah bize bunları tek tek seyr-i alem yapacak.! Bizde ibretle izleyeceğiz sonlarını.!
“Gülistan” yerine dikenli kaktüs dolu “Kerbelâ çölünü” tercih etmişseniz ve ülkücülükle alakası olmayan heval meral denilen soyka kadının liderliğini kabul etmişseniz biz ne yapabiliriz ki.?
Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bu FETÖ insanlarda omurga bırakmadı. Her şeyden önemlisi… Sarılmak için özlemek lazım. Biz sizi özlemedik ki sarılalım.
“Güvenmek” sevmekten çok daha önemlidir. İNSAN GÜVENDİĞİNİ SEVER.
Güvenin bittiği yerde, sevgi de kuş olup gider.
Yakın tarihi hem yaşayarak hem de “alim” derecesindeki hocalarımdan dinleyerek ve onların kitaplardan okuyarak biliriz ki;
Hainler önce ekmek yediği ocağa hıyanet ederler.!
İhanet ettikleri yere en şiddetli saldıranlar bunlar olur, ihanetlerine haklı bir gerekçe(!) oluşturma kaygısı ve çabasına girerler.
Benim samimi ülküdaşlarım bu cüceleri “adam” bilirlerdi….Oysa ki kavga yıllarımızdan beri bilirdik ki;
“ÇELİĞİN İYİSİ ÖRSÜN ÜZERİNDE ORTAYA ÇIKAR.”
Örsün üzerinde ortaya çıkanlara selam olsun.
Kılıçdaroğlu kaybetse bile meclisi teröristlerle dolduracaklar. Bunun baş müsebbibi işte bu milliyetçi geçinen gafillerdir. Kılıçtaroğlu yetiştiği iklimin ve de verilen görevin gereğini yapıyor.
Milliyetçi gafiller/hocalar ise göz göre göre Türkiye’yi riske atıyorlar.
Ancakkk…Zilletli bir yükselişin bilinen akibeti sadece düşüş değil, ani ve acıklı bir çakılmadır. Kutlu davaya ihanet edenler buna müstahaktır.
Bizim bu vefasızlarla ilgili gönlümüzdeki bütün HAFIZA İZLERİNİ SİLİP üzülmek yerine “temizlendiğimiz” için SEVİNMEMİZ İCAP EDER.
Büyük Türk şairi Şehriyar ne güzel söylemiş;
“Gurt gurtnan dolaşır, itler it inen,
Gurt şikarnan doyar, itler küt inen,
Heç elden özgeye gardaş olar mı?
Oğuz Atam bizi görse neyliyer,
Dövüner dizini helak eyliyer,
Heç elden özgeye gardaş olar mı?
Yılandan, çiyandan yoldaş olar mı?”
MHP;Türkiyenin geleceğinde artık tam ve kesin söz sahibi olacaktır İnşaallahh. Zira kader gayrete aşıktır. Üç Hilal’i güzel günler-yıllar bekliyor Allahın izniyle.
Merhum Seyit Ahmet Arvasi’nin dediği gibi;
“Milliyetçi Hareket, küçük parti hesaplarında değil, bütün parti ve politikalara yön veren milli ve mukaddes bir aksiyondur.”
Bugün görülüyor ki yakın tarih Arvasi Hocayı HAKLI çıkarmıştır.
Biz teşkilat sancağı altında ölsek de görev yerini terk etmemeyi, Kudüs’te
52 yıl Mescid-i Aksa nöbeti tutan Iğdırlı Hasan Onbaşı’lardan öğrendik. Allah’a hamd olsun.
Başbuğumuzun dizi dibinde yetişen Lider Devlet Bahçeli’de der ki;
“Benim yol arkadaşım;
-Haramı helâli bilen,
-Ülküdaşını kollayan,
-Çizgisinde net olan,
-Allahtan korkup kuldan utanan,
-Fitne, fesat işlerle uğraşmayan,
-Teşkilatın emrinde olandır..”
İnsanlar gelir-geçer. Ancak kurumlar hele, hele kuruluş amacı “Türk Cihan hakimiyeti mefkuresi” olan ve “Türk Devlet geleneğine” bağlı kalan köklü teşkilatlar ilelebed KALICIDIR.
Turan Coğrafyasının yegane ümidi olan Üç Hilalli MHP bizim için sadece siyasi bir parti değildir. Onun çokkk ötesinde bir anlamı ve vazgeçilmezlik ruhu vardır. Çünkü bu KUTLU HAREKET Türk Milletinin sigortası ve erken uyarı sistemidir.
Yarım asırdır hep HAKLI çıkan KUTLU harekettir.
Ulu Çınar Üç Hilal’li MHP için Devlet Bey der ki;
“Milliyetçi Hareket Partisi, samanlıkta iğne aramaz, çalı dibi taşlamaz, harmanda dene saymaz, duldada çetele tutmaz, karambole atış yapmaz, çölde deve izi saymaz, zillete meydanı bırakmaz.
Ne yapacaksak açıkça yaparız, mertçe yaparız, yaptığımızı da adam gibi açıklarız.
Beyhude işlerle avunmayız.
Saklayacak, gizleyecek, üstünü örtecek ayıbımız olmadığından müsterih ve müftehir bir vicdanla hareket ederiz.
Arkadan dolaşmayız, kenardan bakmayız, kıyıda köşede el ovuşturmayız.
Komşuda pişsin bize de düşsün demeyiz.
Biz ki, siyasi ömrü yarım asrı bulan, fikri mazisi bir buçuk asra ulaşan şehit ve gaziler kervanı Milliyetçi Hareket Partisi’yiz.”
Üç Hilal…Türk Milletinin…devşirme değil MAYASIDIR. Gönüller de bu maya tutmuştur.
Bu mayanın bozulması-ekşimesi-bitmesi mümkün değildir. Boşuna uğraşmayın. Çünkü Üç Hilal anamın her sene bahçelikli ev duvarının dibine ektiği bir yıllık-kısa ömürlü SARMAŞIK değil ULUÇINARDIR..
Türk Milleti, kendi selametini, kendi beka kaygısının teminatını MHP’de görüyor, MHP’yi en önemli siyasi güvencesi olarak görmeye devam ediyor.
İnanıyorum ki bu cennet vatanı sözde değil özde seven akl-ı selim bütün milliyetçi insanların 14-Mayıs’ta Üç Hilal’in etrafında toplanıp, kenetlenip bu kutlu hareketi iktidara taşıyacaktır.
Çünkü bu aziz millet “Türk Devlet Geleneğini” takip eden MHP’yi hem kurumsal hem tarihsel hem de duygusal olarak seviyor ve güveniyor. Yarım asırdır hep haklı çıkan harekettir.
Her ağız “ülkücülüğü” tarif edemez, daha doğrusu bu söz her ağıza da her bünyeye de yakışmaz.
O, bir zor zanaattır.
O, aşık olmaktır, fedakarlıktır, istememektir, karşılıksız sevmektir, ölümle eğlenmektir, kutsalları şu ki;
-Vatan için yaşayıp millet için ölümü göze almaktır,
-Dünyanın bütün makamlarını elinin tersiyle itebilmektir,
-Yokluğa ve hiçliğe talip olmaktır,
-Göz önünde olmamaktır,
-Paylaşırken geride durmayı bilmektir,
-Nefsine galip gelmektir,
-Hoş görmektir…
Ha diyeceksiniz ki böylesi de
var mı.? Her elinizi attığınız yerde böylesi olsa idi dünya bu kadar rezil olmazdı… ÜLKÜCÜ, AZ BULUNANDIR.
VEFA…Yangın varken seçtiğindir.
Söndükten sonra seçsen ne yazar, vazgeçsen ne yazar.!
Lise yıllarında Adana Ülkü Ocağı’ndaki seminerlere giderken kişiliğimizin oluşmasında önemli kilometre taşlarından biri olan rahmetli Dündar TAŞER büyüğümüzün dediği gibi;
“Ülkücülerin kanaatları sağlam, imanları bütün, fikirleri berraktır. Serttirler ama odun gibi değil elmas gibi pırıl pırıl.”
4-MAYIS-2023

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!